Pamuk Gibi Şehir: Pamukkale, Denizli

by - Ağustos 28, 2018


Salda Gölü'nün ardından rotamızı Denizli'ye doğru çevirdik. 40-45 dakikanın sonunda merkeze varıyoruz. Tüm günün yoğun geçmesine rağmen otele gitmeden Laodikeia'yı gezmek istiyoruz.


Laodikeia, 2002 yılından beri kazı çalışmaları hala devam etmekte olan bir antik kent müzesidir. Kazı çalışmaları ve tarihçesi çok daha eskiye dayansa da 2002 yılı itibariyle çalışmalar arşivlenmeye başlamıştır. Müzeye giriş ücreti 20 TL'dir. MüzeKart ile giriş ücretsiz.

Müze içinde korunaklı hale getirilmiş bir müze daha mevcut. Girişi ücretsiz. Eserlere zarar gelmesin diye camdan yürüyüş alanı yapılmış. Ayrıca hemen hemen her eserin/yerin açıklamaları mevcut. Gezerken okuyarak ya da dinleyerek bilgi edinebilme imkanınız da var.


Yukarıdaki haritada detaylı olarak Laodikeia'nın biri kısa biri uzun olmak üzere iki yürüyüş parkuru mevcut. Gezilebilecek 61 yapısı var ve antik kent gerçekten çok büyük. Kentin içerisinde kazı çalışmalarının devam ettiği Kazı Evi adında çadır tarzı bir yer var. Buraya ziyaretçiler için giriş izni yok.


Her adımı tarih kokan Laodekia'nın varlığı M.Ö 260'lı yıllara kadar dayanıyor. Dönem dönem dünyanın bir çok ünlü ismi ziyaret etmiş, kazı çalışmalarında yardımcı olmuştur. Yorgunluğumuzu artık hat safhada hissetmeye başlayınca Laodikeia turumuzu bitiriyoruz.


Denizli'de iki, seyahatimizin üçüncü gününde Pamukkale ve Hierapolis'e gitmek için tekrar yola çıkıyoruz. Yalnız söylemeden geçemeyeceğiz, otel seçimimiz Denizli için epey kötü olmuştu. Otelin yanında bütün gece çalışan jeneratör seslerinden hiç de iyi bir uyku çektiğimiz söylenemez. :( İsim vermesek daha iyi sanırım ama soran olursa yazabiliriz çünkü önermediğimiz bir otel olurdu. Moralleri bozmadan tekrar keşfe dönüyoruz.


Ziyarete Hierapolis ile başlıyoruz. Pamukkale'yi görmek için sabırsızlandığımızdan, itiraf edelim, Hierapolis'e hakkettiği kadar vakit ayırmadık. Gezi parkurunun yarısından geri dönüp arabaya bindik ve tekrar yola koyulduk.?! Bilenlerin şuan için için güldüğünü duyar gibiyiz. :) Hierapolis'in bizi bu esnada cezalandırdığını düşünüyoruz çünkü Pamukkale Travertenleri, Hierapolis'in yürüyüş parkurunun sonunda kalıyormuş!?

Allem ettik kallem ettik derken Pamukkale'yi bulduk lakin bir sorunumuz var. Hierapolis'e girerken MüzeKart kullandığımız için tekrar kullanıma açılması için en az üç saat geçmesi gerekiyor.  Ya da ücret ödemeniz gerek. 


Hierapolis'e ya da Pamukkale Travertenleri'nde iki ayrı gişe bulunuyor ve giriş ücreti 35 TL. MüzeKart ile ücretsiz girebiliyorsunuz ama birbirlerine bağlı oldukları için tek yönlü kullanılması gerek. Biz oradaki görevlilere durumu anlatınca bize tek kullanımlık 'ücretsiz giriş kartı' vererek bir ayrıcalık yaptılar. :))

UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Pamukkale Travertenleri, kayaların çökmesiyle olmuştur. Tarihi M.Ö.'sine kadar dayanıyor. Yer altından gelen sıcak suyla zamanla kayalar öbek halini almıştır. Suda kalsiyum ile karbonhidrat bulunuyor ve birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyor. Beyaz görünümünü ise sudaki elementlerinden alıyor.

Kayıp düşmemek için Travertenler'e yalın ayakla girmeniz gerekiyor. Ki zaten girişte görevliler ayakkabılar konusunda sizi uyarıyor. Ayrıca Pamukkale'nin hemen aşağısında Natural Park bulunuyor. Göldeki yunuslarla da tur atabiliyorsunuz.


DENİZLİ GEZİLECEK YERLER

  • Laodikeia Antik Kenti
  • Hierapolis
  • Kleopatra Havuzları
  • Pamukkale Travertenleri
  • Pamukkale Natural Park

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 yorum