Karadeniz'in Bir Başka Yanı: Batum, Gürcistan


Karadeniz'in kıyısında kalan bir başka güzellik de Batum. Gürcistan vize istemeyen ülkeler arasında yer aldığı için ziyaret etmek istedik. Kimliğinizle rahatlıkla giriş sağlayabiliyorsunuz.

Gürcistan'ın para birimi Lari. Türk lirası ile aralarında büyük bir fark yok. Uçakla gidecek olursanız havalimanında döviz büroları mevcut. Oradan değişebilir, dönerken yine paranızı Türk lirasına çevirebilirsiniz.

1. GÜN
Uçakla seyahatin sonunda sizi karşılayacak ilk şey taksiler oluyor. Batum'la havaalanı arasında 15-20 dakikalık bir mesafe varken sizden hemen "50 lari'ye otele kadar bırakırız" diyorlar. Çekinmeyin, pazarlık edin. Biz anca 40 lariye kadar düşürebildik lakin siz daha sıkı pazarlık edebiliyorsanız edin. Çünkü sonradan öğrendik ki havaalanı ile Batum arası 15 lari civarı tutuyormuş.


  

Otelimiz Piazza Meydanı'nda yer alan Piazza Inn. Resepsiyon çok güler yüzlüydü ve bize epey yardımcı oldu. Kaldığımız odada çok sigara içilmiş olacak ki epey ağır bir kokusu vardı. Epey rahatsız ediciydi ama onun dışında genel olarak beğendik diyebiliriz.

Otele yerleştikten sonra akşam üzerine doğru Batum'un merkezine doğru yola çıktık. Batum'un şehri sembol eden her şeyi hemen hemen bir arada, merkezde bulunuyor. Otele olan uzaklığı 1-2 km civarıydı. Biz de yürüyerek gitmeyi tercih ettik.

 

İlk durağımız Chacha Kulesi oluyor. İzmir Saat Kulesi'nin aynısı desek yeridir. Osmanlı döneminde İzmir Saat Kulesi'ni yapan mimar sonrasında Chacha Kulesi'ni yapıyor. İzmir'dekiyle tek farkı üzerinde bulunmayan işlemeleri.

Hemen sonrasında Alfabe Kulesi'de doğru adımlıyoruz. Alfabe Kulesi üzerindeki harfler Gürcü alfabesini simgeliyor. Kulenin en üstünde restoran mevcut ve asansörle çıkılabiliyor. Bi' çıkıp ineceğim deseniz bile kişi başı 8 lari ödemeniz gerekiyor.


Sanırım her turisti etkilemiştir Ali ve Nino heykeli. Heykeli ayrı, hikayesi ayrı bir yürek burkuyor. Savaş döneminde birbirlerine aşık olan ama kavuşamayan çifti temsil ediyor. 8 metre yüksekliğindeki bu heykel Tamara Kvesitadze ve Paata Sanaiya tarafından yapıldı. Heykel sürekli dönüyor, birbirlerinin içinden geçiyor ama asla kavuşamıyorlar.


Gece hayatı çok meşhur Batum'un. Her yerde casinolarla karşılaşmanız çok mümkün. Bunun yanı sıra çok sık rastlayacağınız şeylerden biri de masaj salonları. Zira biz gezip keşfetmekle pek bir meşguldük. Batum'un sevdiğimiz yanlarından biri de gece ışıklandırması. Hava kararsa bile ayrı bir güzel görüntüsü oluyor Batum'un.


2. GÜN
Otelden çıktıktan sonra ne yapsak? Nereden başlasak diye düşünürken tur yapan bir taksiye rastlıyoruz. Şöyle ki bize, yürüyerek ya da toplu taşımayla rahatlıkla ulaşamayacağımız yerleri iki kişi 100 lariye götürebileceğini söyledi. Birbirine epeyce uzak, Batum'un mutlaka görülmesi gereken Gonio Kalesi, Wine Huse, Makhuntseti Şelalesi, Queen Tamar Köprüsü ve Botanik Bahçe.


Batum'da sokaklarda bu şekilde turlar yapan kişilere muhtemelen rastlayacaksınız. Eğer aracınızla gitmemişseniz böyle bir turu göz önünde bulundurun deriz. Biz biraz pazarlık ederek 80 lariye kadar düşürebildik. 80 lariye bütün günü gezmek epey cazip bir fiyat geldi bize.

Gonio Kalesi'ne giriş 4 lariydi. İçerisinde savaş zamanlarından kalma kalıntılar ve yapılar mevcut. Burayı dolaşmamız yaklaşık bir saatimizi aldı.


Wine House mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri bizce. Buraya da girişin 6 lari civarı bir tutarı vardı. İçeride şarap mahzenleri ve gezebileceğiniz odalar mevcut. Biz gittiğimiz sırada şarabın yapılışını, daha doğrusu makinelerle şişeye aktarılışını seyretme imkanımız oldu.

Genelde turistlere şarapları tatma imkanı da sunuyorlar. Eğer beğendiyseniz satın alabiliyorsunuz. Biz evi gezip bahçesinde birkaç fotoğraf çektikten sonra sıradaki yerimizi görmek için yola koyulduk.


Wine House ile Makhuntseti Şelalesi arasında çok bir fark yok. Gitmişken oraya da uğrayın deriz. Şelaleye çıkmak çok uzun sürmüyor. Buraya giriş ücretsizdi. Hemen karşısında da Queen Tamar Köprüsü mevcut.


Botanik Bahçe çok büyük. O kadar büyüktü ki biz yolun sonuna gidemedik bile. Girişi 10 lariydi. Burada sanıyoruz iki saatten fazla zaman harcadık. Ama gidip görülmeye değer bir yerdi. İmkanınız varsa mutlaka gidip gezin. Dünyanın dört bir yanından her çeşit bitki ve ağacı görmek mümkün. Botanik Bahçe'de yukarı doğru çıktıkça Batum'un şehir manzarasına şahit olacaksınız.
3. GÜN
Gezimizin üçüncü gününde bile hava hafif yağmurlu ve parçalı bulutluydu. Batum'u güneşli görmek nasip olmadı. Derken, teleferiğe binsek mi binmesek mi emin olamadık bir süre. Sonra bir daha elimize fırsat mı geçecek deyince binmeye karar verdik. Hava biraz sisliydi. Teleferikteyken aşağıyı görmek mümkündü lakin Sputnik Tepesi'ne varınca Batum'u görmek imkansızdı. Yine de deneyimlemek çok güzeldi. Teleferiğe biniş ücreti 15 lariydi.

 

Avrupa Meydanı büyük ve güzel bir yer. Meydanda Medea Heykeli bulunuyor. Hemen karşısında da Astronomik Saat binası var.

Batum'daki son rotamız Batum Tanrının Annesi Kilisesi oluyor. Kiliseye giriş ücretsiz. 1800'lü yılların sonunda inşa edilmiş harika bir yapı. Batum'da görülmeye değer yerlerden bir diğeri.


Batum'da ne yenir? 
Batum'un meşhur geleneksel yemeklerinden biri olan haçapuriyi mutlaka deneyin. Biz yemeği genelde Torino Pide & Pizza'da yedik. Hem fiyatlar çok uygundu hem de çalışanlar çok güler yüzlüydüler. Sahipleri de Türk'tü. Bize birçok konuda yardımcı oldular. Batum'a gidecek olursanız aklınızda bulunsun...
BATUM GEZİLECEK YERLER

  • Piazza Meydanı
  • St. Nicholas Kilisesi
  • Chacha Kulesi
  • Alfabe Kulesi
  • Ali & Nino Heykeli
  • Batum Tiyatrosu
  • Gonio Kalesi
  • Wine House
  • Mahuntseti Şelalesi
  • Queen Tamar Köprüsü
  • Botanik Bahçe
  • Batum Argo Teleferik
  • Avrupa Meydanı
  • Astronomik Saat
  • Batum Tanrının Annesi Kilisesi

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 yorum