Paris, Avrupa'da en çok ziyaret edilen şehirler arasında ilk üçte yer alıyor. Yıllık turist sayısı 16 milyonu geçiyormuş. Bizim de Avrupa'da görmek istediğimiz bir başka şehirdi Paris. Sadece bir günlük bir zaman diliminde Paris'i hem de yürüyerek nasıl keşfettiğimizi gelin birlikte inceleyelim.

Eğer Paris'e iki-üç günlük bir seyahat düşünüyorsanız tavsiyem gün gün rota hazırlayın ve yürüyerek keşif yapın. Biz bir güne çok şey sığdırdık, günün sonunda biraz yorulduk ama her anına değdi. Bir daha olsa bir daha aynısını yaparız diyoruz çünkü yürüyerek keşfetmenin tadı bambaşka. Eğer yürümeyi sevmiyorsanız çevrimdışı çalışabilen Paris Metro uygulamasını indirip Paris'i gezebilirsiniz. Ya da gün boyu geçerli olan Big Bus (bildiğimiz adıyla Hop On Hop Off) otobüslerini de tavsiye edebilirim. Kişi başı ücret 35€.

Başka bir tavsiye: yine internetsiz (çevrimdışı) çalışabilen Paris uygulamasını telefonunuza indirmenizi tavsiye ederim. Paris'in haritası her an elinizin altında olacak. Hatta gezilecek yerleri haritada aratıp favorilerinize eklerseniz seyahatiniz sırasında size daha da kolaylık sağlayacak. Bizim çok işimize yaramıştı. Uygulamanın Google Play'de (Android) ve App Store'da (IOS) nasıl göründüğünü hemen yandaki görselde bıraktım.

Fransa'nın sembolü haline gelen Eyfel Kulesi, adını Gustave Eiffel inşaat firmasından alıyor. 1889 yılında Expo fuarının giriş kapısı olarak tasarlanmış aslında. Kuleye yıkım için 20 yıl verilmiş. Süre dolunca kulenin demir olması ve o dönemin en yüksek yapısı olması dolayısıyla iletişim aracı olarak kullanılabileceği öne sürülmüş. Bir dönem de öyle kullanılmış.

Kulede 1665 basamak bulunuyor. Eyfel Kulesi'ne giriş ücreti, zirveye asansörle çıkmak isterseniz 2020 yılı fiyatı 26,90€. Yalnızca ikinci kata kadar çıkmak isterseniz yine asansörlü fiyatı 16,60€. 4 yaş altı çocuklar için giriş ücretsiz. Kuleyi basamaklarla çıkacağım derseniz de 10€. Saatlerce bilet kuyruğu beklemek istemiyorum derseniz biletlerinizi ticket.toureiffel.paris adresinden online olarak satın alabilirsiniz.

Dünyanın en büyük sanat müzesi olarak kabul edilen Louvre Müzesi, Louvre Sarayı'nın önünde inşa edilmiştir. Mona Lisa tablosundan tutun Venus de Milo heykeline kadar önemli tarihi tablolar, heykeller vb. ünlü sanat eserlerini barındırıyor. Müzeye giriş ücreti yetişkin tam bilet 17€. Bunu da online olarak satın alabilirsiniz. Yoksa saatler süren bir kuyruk beklemeniz gerekecek.

Bunların yanı sıra Şanzelize Caddesi boyunca yürüyüp, geri dönüşü Sen Nehri'nden de yapabilirsiniz. Tekne turları mevcut. Tarihi yapıların birçoğu Sen Nehri yakınlarında kaldığı için pek çok köprüden de geçeceksiniz. Her yıl belediye toplamaktan bıkmış olsa da köprüdeki asma kilitler hoş ve farklı bir görüntü elde ediyordu bizce.

Paris'in hava durumunun çok değişken olduğunu belirtmemiz gerek. Anlık yağmur bastırmalarına karşın yanınıza mutlaka yağmurluk ya da şemsiye almalısınız. Yazın ortasında bile sık sık yağmur yağıyormuş... Gelelim Napolyon'un galip geldiği bir savaşın sonunda "zafer takıların altından geçerek evlere döneceğiz," sözüne istinaden yapılmış Zafer Takı'ya. Zafer Takı'ya çıkılabiliyor. Açıkçası ben bunu araştırana kadar bilmiyordum. Yukarıda bir seyir terası mevcut. Şanzelize Caddesi'ni boyluca görebilir, Eyfel Kulesi'nin manzarasının tadını buradan çıkarabilirsiniz. Zafer Takı giriş ücreti kişi başı 13€.

Geçtiğimiz yıl çıkan yangından dolayı tadilatta olan ve ziyarete kapalı olan Notre Dame Katedrali'ni uzaktan da olsa görmenizi tavsiye ederim. Bunun yanı sıra, Lüksemburg Sarayı ve Bahçesi yürüyüş yolunuzun üstünde kalıyor. Paris'in daha detaylı gezilecek yerler listesine en aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Bir günlük Paris gezisinde elimizden geldiğince görülebilecek her yeri görmeye çalıştık. Kötü yanı müzelere girmek için vaktimizin olmamasıydı. Bunun dışında Paris seyahati bizim için mükemmel geçti. Tavsiyem, kesinlikle yürüyerek Paris'i keşfetmeniz.

Paris'te Ne Yenir? 
Paris'te en meşhur şeylerden biri tabii ki makaron. Paris'e kadar gitmişken makaron yemeden dönmeyin bizce. Genel olarak fiyatları 1,5€ civarından başlıyordu. Damak zevkine göre her çeşidi bulunuyor.

Kruvasan! Taze kruvasan yemek gibisi yok bence. Şöyle çıtır çıtır, içi çikolatalı olanlar favorim. Paris'in meşhur bir diğer yiyeceği de Kruvasan. Sevmeyen var mıdır acaba diye merak etmişimdir hep. :) Paris'tekiler ayrı bir lezzetliydi!

Sandviçleri mutlaka deneyin derim. Çok lezzetliydi. Bunun yanı sıra kahvaltıda krep de çok meşhurmuş.

İlginizi Çekebilir;