Yıldönümü Hikayesi: Venedik, İtalya
İtalya, gezilecek yerler açısından o kadar büyük ve o kadar güzel bir yer ki, doymanız imkansız. Biz de doyamadık zaten. :) Heyecanlı bir vize koşuşturmasının ardından seyahat tarihini beklemek daha da sabırsızlandırdı bizi. Sonunda gün gelip çattı. :)
Marco Polo havalimanına iniş yapar yapmaz kiraladığımız aracı teslim aldık ve otele yerleşmek üzere yola koyulduk. Zamanımız sınırlı olduğu için vakit kaybetmeden Venedik'e doğru yol aldık.
Venedik'te 117 ada, 400'e yakın köprü bulunmakta. Tamamını görmeyi ne kadar istesek de pek mümkün olmadı lakin bizi her adımıyla büyüledi diyebiliriz. Mart ayı olmasına rağmen inanılmaz bir soğuk vardı. Biz valizimize daha ince kıyafetler koymuştuk ki babam İtalya'nın özellikle Mart'ta epey soğuk olduğundan bahsedince kalın bir şeyler alma kararı almıştık. İyi ki de almışız dedik. Mart ayında gidecek olursanız mutlaka kalın kıyafetler alın deriz!
Yolun sonu bizi San Marco Meydanı'na çıkarıyor. Venedik'te mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biri de burası. San Marco Bazilikası mimarisiyle insanı büyülüyor adeta. Kiliseye giriş belli bir kısmına kadar ücretsiz. Kilise içerisinde bazı noktaları görmek isterseniz 3-4 € arası bir ücret isteniyor. Kilisenin hemen yanında da Aziz Mark'ın Çan Kulesi bulunuyor. 8 € ile kuleye çıkabilir, Venedik'in bir bölümünü kuş bakışı seyredebilirsiniz.
San Marco Bazilikası'nın diğer kiliselere benzemediğini siz de fark etmişsinizdir. O dönemde İstanbul'da eski adı Apostles Kilisesi olan, şimdiki adıyla Fatih Camii olarak bildiğimiz yapıdan esinlenerek yapılmış. Evet, bu fazlasıyla gurur verici. *-*
Venedik'te yürürken araçla karşılaşmanız imkansız. Hatta bisiklet bile çok zor görürsünüz. Tamamen yürümeye odaklı bir şehir. En sevdiğimiz kısımlardan biri de bu oldu bizim.
San Marco Bazilikası'nın diğer kiliselere benzemediğini siz de fark etmişsinizdir. O dönemde İstanbul'da eski adı Apostles Kilisesi olan, şimdiki adıyla Fatih Camii olarak bildiğimiz yapıdan esinlenerek yapılmış. Evet, bu fazlasıyla gurur verici. *-*
Mart ayında evlilik yıldönümümüz dolayısıyla ziyaret ettiğimiz Venedik, 2019 Mayıs ayı itibari ile turistlerden 3 ila 10 € arası bir giriş ücreti alınacağı kararı açıklandı. Yerli halk, turistlerden epey bıkmış durumda. Yıllık ziyaretçi sayısı çok fazla olduğundan bir ara turistlere bile Venedik'e giriş sınırı koyulacağından bahsediliyordu ama son durum ne oldu bilgimiz yok.
Venedik'in en meşhuru haline gelen, her yıl kutlanan Venedik Karnavalı dolayısıyla şehrin sembolü haline gelmiş maskeleri her yerde görmeniz mümkün. Karnaval, 1268'yılından beri kutlanıyormuş, bir dönem yasaklanma kararı gelse de 1979 yılında tekrar gelenek haline getirilmiş. Her yıl Şubat sonu Mart'ın ilk haftası olmak üzere baharın gelişi olarak kutlanıyor.
Olmazsa olmazlarından biri de gondol turu! Biz gittiğimiz sırada yarım saati 80 € idi. Bir değil, birkaç farklı gondol turuna fiyat danışmanızı öneririz. Pazarlık yapınca ücreti biraz daha indiriyorlar. Gondol sahipleri siyah-beyaz çizgili t-shirt giymek zorunda. Diğerleri için dolandırıcı olabileceği konusunda bir yazı okumuştum. Havanın soğuk olması ve havanın artık kararmaya başlamasıyla gondol turundan vazgeçip tekne turu ile dönme kararı aldık. Eğer fırsatınız olursa gondol turu yapın derim. Bizim için belki bir daha ki sefere diyelim. :)
Venedik Nasıl İnşa Edildi?
Her yıl milyonlarca turist ağırlayan Venedik'in inşa hikayesi de büyülüyor insanı. Şehir tamamen insan yapımı. Binalar, ağaç kütükleri üzerine inşa edilmiş. Su altında oksijen olmadığı için çürümeyen ahşap sürekli suya maruz kaldığı için de kaya kadar sert bir yapı haline gelmiş. Şimdi dünyanın dört bir yanından sırf Venedik'i görmek için gelen insanları görselerdi ne çok şaşırırlardı bilmek isterdik. :)
0 yorum