Amsterdam, Hollanda'nın, bir diğer adıyla özgürlükler ülkesinin başkenti. Bizce ülkeye girişte yazılması gereken yazı, 'Bisikletler ülkesine hoş geldiniz!' Amsterdam'a girer girmez dikkatimizi çeken ilk şey yoğun bir bisiklet trafiğiydi. Büyüğü küçüğü, genci yaşlısı herkes bisiklet kullanıyor. O kadar yoğun ki devlet bisiklet otoparkları yapma gereği bile duymuş. Hollanda'da kendi nüfusundan daha çok bisiklet bulunuyormuş. 

'Dikkat bisiklet çıkabilir!' Amsterdam'da gezerken araçtan çok bisikletlere dikkat etmelisiniz, bizden söylemesi. Yılın büyük bir kısmında yağmur altında olan Amsterdam'a gidecek olursanız mutlaka yanınızda bir yağmurluk bulundurmalısınız. Dikkat etmeniz gereken tek şey bisikletler değil. :) 

Amsterdam'ın merkezinde belirli bölgelere özel araç girişi yasak. Toplu taşıma ve bisiklet harici hiçbir araç giremiyor. Bu yüzden araç kiralayacaksanız biraz daha düşünün derim. Hatta onun yerine bisiklet kiralaya da bilirsiniz. İki günlük bisiklet kiralama bedeli 27€. Gün sayısını arttırdıkça fiyatta indirimli artış oluyor.

Her şey bisikletlerden ibaret değil! Bizce Amsterdam'a gidecekseniz mutlaka yaklaşık bir saat süren tekne turlarına katılın! Biraz kuyruk oluyor ama inanın değiyor. Türkçe dil destekli rehber anlatımı da mevcut! Biz Amsterdam'ı biraz yürüyerek biraz da tekne turu ile keşfetmeyi tercih ettik. Sıra sıra dizili kanallardan geçmesi, farklı mimarilere sahip binaları nehirden görmesi ayrı zevkliydi. Amsterdam tekne turu fiyatı yetişkinler için 15€.

Amsterdam hakkında bir başka ilginç bilgi ise deniz seviyesinin yaklaşık yedi metre altında olması. Ayrıca şehrin temel kısmının çamur olması dolayısıyla şehrin tamamı ahşap kazıklar üzerinde duruyormuş. Evet, aynı Venedik gibi...

Benim en çok ilgimi çeken şeylerden biri Amsterdam'da nehir üzerinde yüzen gemi evleri olmuştu. Tekne turunda ya da yürüyüş yaparken sık denk geleceksiniz bu evlere. Bir dönem Amsterdam'ın ev ihtiyaçlarını gidermek adına o sıra gemi çokluğundan gemileri evlere dönüştürüp kullanabilecekleri bir alan sunmuş devlet. Gemiler nehir kenarlarına sabitleştirilmiş içerisinde doğalgaz, elektrik ve su bulunuyor. Nehir üzerinde olsa bile bayağı bir bildiğiniz şekilde ev işi görüyor. O dönemde epey uygun fiyata satılmış lakin şuan epey ilgi gördüğünden nehir ev fiyatları 400 bin euro'dan başladığını duyduk.

Gemi evleri eski olduğundan restorasyon görmeye devam ediyor. Nehirde sadece gemi evleri bulunmuyor elbette. Gemi evler rağbet görünce ünümüz döneminde dubalar üzerine yapılmış evler de bulunuyor. İşte bunlara yüzen evler diyebiliriz.

Amsterdam'da ne yenir?

• Amsterdam'da sık göreceğiniz yiyeceklerden biri patates kızartması! Dolu dolu kuyruklarıyla birçok büfe sanırım akşama kadar yığınla patates kızartması satıyor.
• Gouda ve Edam peynirleri. Damak tadına göre çok fazla çeşidi bulunuyor. Hollanda'nın en meşhur yiyecekleri arasında.
• Waffle da çok meşhur! Amsterdam'daki adıyla Stroopwafel. Ben Amsterdam'ın wafflelarına aşık oldum diyebilirim. Çok lezzetliydi. Mutlaka denemeniz gereken tatlar arasında.
• Ringa Balığı. Hollanda'da sık rastlayabileceğiniz bir başka yiyecek. Çoğunlukla ekmek arası satılıyor lakin restoranlarda da bulabilirsiniz.
• Ve son olarak özel Hollanda peynirli sandviçler!